30 Haziran 2019 Pazar

Zararlı ve İşe Yaramayan 13 Diyet Efsanesi

Zararlı ve İşe Yaramayan 13 Diyet Efsanesi

Kilo verme hedefine aceleyle ulaşmak isteyen herkes kestirme yolların peşinde 
koşmaya başlar. Özellikle diyet ve beslenme söz konusu olunca kulaktan dolma 
bilgiler havada uçuşur. Bu tip bilgilerin büyük çoğunluğu aslında hiçbir işe 
yaramıyor ve bilimsellikten uzaklar. Üstelik kimileri sağlığımız için tehlike 
bile yaratabiliyorlar.Şimdi en çok konuşulan diyet efsanelerine bir bakalım ve
 bilimsel olarak nasıl çürütüldüklerine görelim…

1. Efsane: Diyet yaparken asla kaytarmamalısın.

Gerçek: Sağlıklı beslenme planını sürdürürken arada bir kaçamak yapmak 
aslında tamamen normal ve hiçbir zararı yok. Bussiness Insider’a konuşan 
İngiliz diyetisten ve beslenme uzmanı Nchola Whitehead, “Arada bir fazla
 yemenin bir zararı yok. Kilo aldıran şey, uzun vadede sürekli fazla yemek.
” Whitehead’in söylediğine göre kırmızı et ağırlıklı, işlenmiş karbonhidratlı
 bir diyetten bolca sebze, tam buğday ve hafif proteinlere geçtiyseniz zaten 
işin büyük kısmını başarmışsınız.

2. Efsane: Kalori saymak kilo vermek için en etkili yöntem

Gerçek: Kalori hesabı yapmak, kapsamlı bir kilo verme stratejisi içerisinde
 önemli bir araçtır. Ancak bütün kilo verme meselesini kalori saymaya 
bağlamanın hiçbir etkisi bulunmuyor.
Sebebi yalnızca kaloriye bakarak beslenmenin besin değerlerini dikkate almıyor
 oluşu. Sağlıklı bir beslenme planı için protein ve karbonhidrattan vitamin ve 
minerale kadar tüm besin değerlerinin izlenmesi gerekiyor. Gün boyu yediklerinin
 kalorisini toplarken besin değerini de öğrenmek istersen FitWell işini 
kolaylaştırabilir; gün boyunca yediklerini uygulamaya eklediğinde enerji değerinin 
yanı sıra besin değerlerini de sana söyler.








3. Efsane: Az yağlı yemekler yağ yakmanı sağlar

Gerçek: Düşük yağ oranlı bir diyet mutlaka kilo kaybettirecek diye bir şey yok.
 50.000 kadınla yapılan 8 yıllık bir araştırmada katılımcıların yarısı az yağlı bir 
beslenme planı izlerken diğerleri normal beslenmeye devam etmiş. Araştırmacılar
 az yağlı yemenin göğüs kanseri, kolorektal kanser veya kalp krizi risklerini 
azaltmadığını bulmuşlar.
Üstelik az yağlı yiyenler neredeyse hiç kilo kaybetmemiş.
Artık en iyi beslenme uzmanlarının tavsiyeleri, kuru yemiş, balık ve avokado
 gibi sağlıklı yağların düzgün oranda tüketildiğinde sağlık için iyi olduğuna
 dikkat çekiyor.

4. Efsane: Diyete hızla başlamak için detoks yapmak iyi bir yoldur

Gerçek: Aslında detoks yapmaya pek ihtiyaç yok.
Zehirlenme gibi bir vaka yaşamadıkça hepimiz yediklerimizdeki zararlı 
maddeleri temizlemeye yarayan süper etkili bir filtreleme sistemine sahibiz: 
Karaciğer ve Böbrekler.
Böbreklerimiz kanımızı filtreleyerek yediklerimizdeki atıkların atılmasını sağlıyor.
 Karaciğerimiz ise vücudumuza giren kimyasalların detoksine edilmesini sağlıyor.
Vücudun dinlenmesini sağlamak için bir süre yalnızca sağlıklı besinler ve sebze
 suları alınması bedeni rahatlatır fakat diyete başlamak için kestirme bir yol sayılmazlar.








5. Efsane: Beslenme planına tamamlayıcı gıdalar eklemek iyidir.

Gerçek: Onlarca yıl boyunca yapılan araştırmalar sonucunda tamamlayıcı gıda 
katkılarının belirgin bir faydası tespit edilememiş. Üstelik bazılarının zarar
 verme riski de büyük.
En zararlı tamamlayıcı gıdalar arasında kilo vermeye yardımcı olanlar, 
kas geliştirmeye yardımcı olanlar ve cinsel performans arttırıcılar yer alıyor.

6. Efsane: İyi sonuç veren bir diyet herkes için iyidir

Gerçek: Kimsenin bedeni aynı değil ve tek bir iyi diyet yok.
Bir kimsenin genetik yapısından ağız tadına, hatta iş ve özel hayat düzenine 
kadar pek çok şey sağlıklı bir beslenme planının nasıl olması gerektiğini etkiler.
İlgili araştırmalara göre sağlıklı bir beslenme planı seçerken bakman gereken
 en önemli faktör, plana sürekli uyup uyamayacağın. Burada damak tadın 
belirleyici rol oynuyor. FitWell Premium’u tam da bu noktada verimli bir şekilde
 kullanabilirsin. Beslenme planını sana özel yapan şey, FitWell’in yeni öğün önerilerini
 senin beğenilerini ve tercihlerini öğrenerek hazırlaması. Tabii ki hedefinin ne olduğu
 da önemli; Kuvvetlenmek, Yağ Yakmak veya Fit Görünmek, hedefin neyse ona uygun
 yemekler karşına geliyor.

7. Efsane: Yumurta akı sarısından iyidir

Gerçek: Yüksek kolesterol oranı yüzünden uzun süre insanlar tam yumurta yemekten
 kaçındı. Ancak sonraları anlaşıldı ki gıdalarımızdan gelen kolesterol, kanımızdaki
 kolesterol seviyesini pek de etkilemiyor.
Kolesterolün sağlıksız olduğunu öne süren ilk araştırmaların çoğu hiç hayvansal 
gıda tüketmeyen tavşanlar üzerinde gerçekleştiriliyordu.








8. Efsane: Glutenden uzak durmak sindirim sistemi sağlığı için iyidir.

Gerçek: Çölyak hastası değilsen muhtemelen glutenin bedenin üzerinde çok büyük
 bir olumsuz etkisi olmaz. Yine de glutenli gıdalar tükettiğinde kendini kötü 
hissettiğini farkediyorsan azaltmanda fayda olabilir.
Çalışmalar pek çok insanın buğday yesin yemesin, şişkinlik ve gaz problemi 
yaşadığını gösteriyor.

9. Efsane: Badem sütü normal sütten iyidir.

Gerçek: Süt ürünü alternatifleri gerçeğinin besin değerini her zaman karşılamıyor.
8gr protein içeren bir bardak sütle kıyaslandığında badem sütünün içinde hiç
protein bulunmuyor. İçerğinde yer alan vitaminlerin pek çoğu da üretim esnasında
 katılıyor. Üstelik bazı çalışmalar sonradan katılan vitraminlerin beden tarafından
 daha zor absorbe edildiğini gösteriyor.








10. Efsane: Sebze meyve suları yemeğin yerine iyi alternatiftir

Sebze meyve sularının içinde vitamin ve bazen az miktarda protein olsa da araştırmalar
 gerekli besinleri almanın en iyi yolunun sebze, meyve, tam buğday ve sağlıklı protein
 kaynağı içeren dengeli bir beslenme olduğunu gösteriyor.
Daha önemlisi, sebze ve meyvelerin suyunu çıkarmak liflerinden de büyük oranda
 arındırmak anlamına geliyor. Bir sonraki öğüne kadar bizi en çok tok tutan şeyse lifler.








11. Efsane: MSG’den uzak durulmalı

Gerçek: Monosodyum Glutomat pekçok yemeğin lezzetini arttırmak için kullanılan
 bir maddedir ve sindirim açısından güvenlidir.
MSG çoğunlukla boyun bölgesindeki uyuşmalar ve Çin Restoranı Sendromu olarak
 bilinen bir yorgunluk haliyle ilişkilendiriliyor. Burada asıl faktörün aşırı yemek 
olduğu söyleniyor. MSG’yi çok fazla tüketmek ise pek çok şeyde olduğu gibi önerilmiyor.

12. Efsane: Yemeği mikrodalgaya koymak besin değerini öldürür

Gerçek: Mikrodalga yemeklerin besin değerini düşürmez
Mikrodalga fırınlar, enerji dalgaları kullanarak yemeğin içindeki moleküllerin 
daha hızlı titreşmesini sağlar. Böylece yemeğin içindeki su molekülleri hızla 
kaynama noktasına gelir ve ısı ortaya çıkar. Kimi besinler ısıtıldığında yok olduğu
 doğrudur ve bu mikrodalgada, fırında veya ocakta gerçekleşebilir.
İşin ilginci, mikrodalgada yemekleri ısıtmak ocakta ısıtmaktan daha kısa sürdüğü için vitaminlerinin korunmasını bile sağlayabilir.








13. Efsane: Chia tohumu, elma sirkesi ve mantarlar süper-gıdalardır

Gerçek: Kimi yemeklerin besin değeri diğerlerine göre üstün olmakla birlikte 
bilimsel veya yasal olarak tanımlanmış bir “süper-gıda” ifadesi literatürde bulunmuyor.
Chia, kinoa, elma sirkesi gibi gıdaların çok besleyici oldukları doğru, ancak
 bunları diğerlerinden süper derecesinde ayıracak bir farkları bulunmuyor.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder